Dünyamızdan bir yıldız daha kaydı
12 Haziran 2012 Salı günü çok önemli bir şahsiyet daha Hakk''a yürüdü.Miladi takvimle 92 hicri takvimle 94 yaşında ebediyete intikal eden o önemli şahsiyet merhum Sabri Ülker beydi.
Kendisini tanıdığım 1974 yılından bu yana ismini hep iyiliklerle, yaptığı hayırlarla ve hasenat ile hatırlarım.
"İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır." ilkesinden hareket edecek olursak, Sabri Ülker merhum, insanların en hayırlıları arasında yer alan çok önemli isimlerden biridir.
1974-1976 yılları arasında MSP İstanbul İl Başkanı merhum Abdullah Tomba beyin sekreterliğini yapıyordum. O yıllar anarşinin zirve yaptığı sol eğilimli sendikaların işverenleri baskı altına aldığı fevkalade sıkıntılı yıllardı.
Muhafazakâr çevrelerden Ülker fabrikasına iş için gidenleri sendikacılar kapıdan geri çeviriyorlardı. Fakat Abdullah Tomba merhum Sabri beyle anlaşmışlar, iş için gidenlere verdiğimiz referans mektubuna Avni İman ismini yazardı. Avni İman Sabri beyin bir yakını olduğu için sendikacılar o isimle gidenlere engel olmuyorlardı. O tarihte sayısını hatırlayamayacağım kadar çok sayıda gönderdiğimiz garibanı Sabri bey işe almıştı.
İşsiz fukara insanların işe kavuştuğunda yaptıkları duaları ve onların sevinçlerini hatırlıyorum da sadece çalıştırdığı insanlardan aldığı duanın bile Sabri beyi öteki tarafta yalnız bırakmayacağını düşünüyor ona gıpta ediyorum.
Ben tanıdığım kadarıyla Sabri beyin en yakın sekreterinden en üst düzeydeki yöneticilerine kadar sağlam karakterli, dürüst, gayretli, inançlı ve samimi insanlarla çalışıyordu, merhumun gıllı gışlı insanlarla işi yoktu.
İdari sekreteri Adem Sezer ve yardımcısı Abdurrahman Çinbaşı, Personel Müdürleri Mevlüt Onat, Bayram Babacan ve Murad Aluç, Bilgi İşlem Müdürü İsmail Arslan ve şimdi ismini hatırlayamadığım hepsi birbirinden gayretli dürüst samimi ve mu''tekıd insanları ben Ülker''de çalışırlarken tanıdım.
Sabri bey merhumun hayırlı bir insan olması sadece istihdam oluşturarak insanlara faydalı olmak değildi. Türkiye''nin dört bir yanında neredeyse her hizmete şöyle ya da böyle katkıda bulunmuştur. Müracaat eden kimseyi boş çevirmemiştir. Öyle yüz liralık bin liralık ufak tefek yardımlar konusunda o tarafa bakmazdı bile, sekreterini yetkili kılmıştı müracaat eden herkese yardım edilirdi. Sabri bey merhum öğrenci bursundan, okul, cami ve Kuran Kursu inşasına, fakir fukaraya yardım eli uzatmaktan, ilim, kültür ve sanat erbabına destek olmaya varıncaya kadar hemen her alanda insanlara faydalı olmuş ender bir şahsiyetti.
Onun desteğini almış birçok insan kendisine onun yardım ettiğini bile bilmezdi. Samimi insandı, medyaya iltifat etmez, şov yapmazdı. Kime nasıl yardım ettiğini duyurmaz, yaptırdığı ve katkıda bulunduğu sayısız esere adını dahi koydurmazdı.
Sabri Ülker merhumun nasıl hayırhah bir insan olduğunu ve camiamız üzerinde ne kadar hak sahibi olduğunu, bugünlere gelmemizde ne kadar büyük payı olduğunu bildiğim için bunları yazma ihtiyacı hissettim. Haftada iki makale yazabildiğim için de ancak bugün yazmak nasib oldu. Allah rahmetiyle muamele buyursun. Geride bıraktığı sadaka-i cariyesiyle amel defterinin kapanmadığını da mahdumunu tanıyanlar yakınen bilirler.
Babasından boşalan yeri fazlasıyla dolduran mahdumu değerli insan Murad Ülker bey ve muhterem damadı nezaket timsali Orhan Özokur beylerin şahsında tüm aileye taziyelerimi bildirir, Cenab-ı Hak''tan sabr-ı cemil ve ecr-i azım niyaz ederim.
Mekanı cennet olsun.
Kendisini tanıdığım 1974 yılından bu yana ismini hep iyiliklerle, yaptığı hayırlarla ve hasenat ile hatırlarım.
"İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır." ilkesinden hareket edecek olursak, Sabri Ülker merhum, insanların en hayırlıları arasında yer alan çok önemli isimlerden biridir.
1974-1976 yılları arasında MSP İstanbul İl Başkanı merhum Abdullah Tomba beyin sekreterliğini yapıyordum. O yıllar anarşinin zirve yaptığı sol eğilimli sendikaların işverenleri baskı altına aldığı fevkalade sıkıntılı yıllardı.
Muhafazakâr çevrelerden Ülker fabrikasına iş için gidenleri sendikacılar kapıdan geri çeviriyorlardı. Fakat Abdullah Tomba merhum Sabri beyle anlaşmışlar, iş için gidenlere verdiğimiz referans mektubuna Avni İman ismini yazardı. Avni İman Sabri beyin bir yakını olduğu için sendikacılar o isimle gidenlere engel olmuyorlardı. O tarihte sayısını hatırlayamayacağım kadar çok sayıda gönderdiğimiz garibanı Sabri bey işe almıştı.
İşsiz fukara insanların işe kavuştuğunda yaptıkları duaları ve onların sevinçlerini hatırlıyorum da sadece çalıştırdığı insanlardan aldığı duanın bile Sabri beyi öteki tarafta yalnız bırakmayacağını düşünüyor ona gıpta ediyorum.
Ben tanıdığım kadarıyla Sabri beyin en yakın sekreterinden en üst düzeydeki yöneticilerine kadar sağlam karakterli, dürüst, gayretli, inançlı ve samimi insanlarla çalışıyordu, merhumun gıllı gışlı insanlarla işi yoktu.
İdari sekreteri Adem Sezer ve yardımcısı Abdurrahman Çinbaşı, Personel Müdürleri Mevlüt Onat, Bayram Babacan ve Murad Aluç, Bilgi İşlem Müdürü İsmail Arslan ve şimdi ismini hatırlayamadığım hepsi birbirinden gayretli dürüst samimi ve mu''tekıd insanları ben Ülker''de çalışırlarken tanıdım.
Sabri bey merhumun hayırlı bir insan olması sadece istihdam oluşturarak insanlara faydalı olmak değildi. Türkiye''nin dört bir yanında neredeyse her hizmete şöyle ya da böyle katkıda bulunmuştur. Müracaat eden kimseyi boş çevirmemiştir. Öyle yüz liralık bin liralık ufak tefek yardımlar konusunda o tarafa bakmazdı bile, sekreterini yetkili kılmıştı müracaat eden herkese yardım edilirdi. Sabri bey merhum öğrenci bursundan, okul, cami ve Kuran Kursu inşasına, fakir fukaraya yardım eli uzatmaktan, ilim, kültür ve sanat erbabına destek olmaya varıncaya kadar hemen her alanda insanlara faydalı olmuş ender bir şahsiyetti.
Onun desteğini almış birçok insan kendisine onun yardım ettiğini bile bilmezdi. Samimi insandı, medyaya iltifat etmez, şov yapmazdı. Kime nasıl yardım ettiğini duyurmaz, yaptırdığı ve katkıda bulunduğu sayısız esere adını dahi koydurmazdı.
Sabri Ülker merhumun nasıl hayırhah bir insan olduğunu ve camiamız üzerinde ne kadar hak sahibi olduğunu, bugünlere gelmemizde ne kadar büyük payı olduğunu bildiğim için bunları yazma ihtiyacı hissettim. Haftada iki makale yazabildiğim için de ancak bugün yazmak nasib oldu. Allah rahmetiyle muamele buyursun. Geride bıraktığı sadaka-i cariyesiyle amel defterinin kapanmadığını da mahdumunu tanıyanlar yakınen bilirler.
Babasından boşalan yeri fazlasıyla dolduran mahdumu değerli insan Murad Ülker bey ve muhterem damadı nezaket timsali Orhan Özokur beylerin şahsında tüm aileye taziyelerimi bildirir, Cenab-ı Hak''tan sabr-ı cemil ve ecr-i azım niyaz ederim.
Mekanı cennet olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder